Kalp Deliği Nedir

Doğumsal kalp deliğinin nedenleri Akraba evlilikleri genetik yatkınlık ve bazı faktörler, bebeklerin doğuştan kalp hastalığı ile dünyaya gelmesine neden olan sebeplerden olmaktadır. Doğuştan kalp anomalilerinin en fazla görüleni kalp delikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kalp deliği oluşmasının iki ayrı nedeni bulunup, bunlardan birincisi (konjenital) yani doğumsal olarak meydana çıkar ve ikincisi erişkinlik döneminde kalp krizi sonrasında ortaya çıkmaktadır. Bunun önemli olanı doğuştan olan kalp delikleri olmaktadır. Kalp dört ayrı bölümden oluşur ve bu bölmeler ikisi kulakçık ikiside karıncık olarak adlandırılır. Kulakçıklar arasında ve ya karıncıklar arasındaki bölmenin, delik olması diye ifade edilip, kulakçıklar arası delik oluşmasına atrial septal defekt, karıncıklar arasında oluşan deliğe ise ventriküler septal defekt adı verilir. Bu durum genelde iki tip olarak görülürken, bazen diğer kalp anomalleri ile de rastlanabilir. Bunu şöyle ifade edersek değişik kalp defektleri olarak ta karşımıza çıkmaktadır. Doğumsal kalp deliğinde görülen belirtiler Kalp deliği doğuştan olduğu zaman genelde en fazla görüleni olup, belirtileri doğuncada ortaya çıkabilir ve ya bebeklik döneminde belli olmayıp çocuk büyüdükçe meydana çıkmaktadır. Bu durumda en fazla rastlanan belirtiler çocuk yürüyor ise çabuk yorulma, emerken erken bırakma, ve kompleks anomelilerde sık nefes alıp verme, morarma, sık geçirilen akciğer enfeksiyonları, sık öksürük olarak bebeklik döneminde rastlanan belirtiler görülmektedir. Fakat yürümeye başlayan bebeklerde en çok görülen belirti hareket sırasında çabuk yorulma ve oturma ihtiyacı, koşup oynayamadığı genelde hareketsiz olduğu belirtiler olarak bilinmektedir. Doğumsal kalp deliği tanısı nasıl konur Kalp deliği tanısını koyarken doğumsal olan kalp deliği doğumdan sonra gerçekleştirilen, fizik muayenede üfürüm olur ve bu üfürümlerden yola çıkan çocuk doktoru ileri testler yapılmasını isteyebilir. Fakat çocukta bazen hiç belirti olmadığı gibi fizik muyenede kalp deliğine bağlı bir bulguya rastlanmaz ise bazı kalp delikleri belirti göstermeden normal gibi görünürken, ileriki yaşlarda bazı problemler ve sıkıntılar görülmeye başladığında, teşhis konulabilir. Çocukların (2) yaşına gelmeden hiç bir rahatsızlıkları olmasa bile çocuk kardiyoloğu tarafından muayeneden geçmesi oldukça önem taşımaktadır. Kalp deliğinin tanısında öncelikle fiziki muayeneden geçirilip, üfürüm duyulur ise incelenmesi için bazı testler istenir ve bu testler öncelikle (EKG) (ekokardiyografi) kalbin ultrason eşliğinde görüntülenmesi ile yapılır. Bu test sonucunda yaklaşık yüzde yüz tanı konulmaktadır. Doğumsal kalp deliği tedavisi Doğuştan kalp deliği olan çocukların iyi incelemeleri sonucu hastalığın tanısı konulduktan sonra, kalp deliğinin bazı durumlarında hemen kapatılması gerekirken, bazılarında ise beklenebilmektedir. Hemen kapatılması gereken deliklerin cerrahi işlemi hemen yapılması gerekmektedir. Çünkü artık günümüzde bebeklerin sahip oldukları kalp anomalilerinde doğuncada açık kalp ameliyatı olabilir. Yeni doğmuş ve ya bir yaşlarındaki bebeklerde de sorun çıkmadan kalp ameliyatı yapılmaktadır. Ameliyat öncelikle çocuğun dolaşımı ve solunumu durdurlup, kalp akciğer makinesine bağlanarak çocuğun göğüs kafesi açılıp kalbe ulaşıldıktan sonra delik küçük ise delik direkt olarak dikilir ve ya delik büyük ise deliğin tipine uygun sentetik yama kullanılarak kalpteki deliğin onarımı yapılır. Doğuştan kalp anomali olan bebeklerin cerrahi işlemi geciktirildiği sürece başka sorunlar ve ya kalp anomalileri ortaya çıkmaktadır. Ameliyatın yapılması ya da geciktirilmesi kararını zaten çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilir. Ayrıca doğumsal kalp deliği olan çocuklarda açık kalp ameliyatları genelde ilk tercih edilen tedavi yöntemi olmaktadır. Bunun dışında başka tedavi yöntemleride uygulanabilir. Bu yöntem invazif kardiyoloji cerrahları tarafından yapılan, (anjiyo) benzeri kasık atardamarından girilerek kalpteki delikleri çeşitli teknik aletlerle, en fazla kullanılanı şemsiye işlemi kalp deliğinin kapatılması yötemidir. Fakat bu yöntem çoğu durumlarda uygulanamayabiliyor. Çünkü kalp deliğinin özelliği oduğu gibi, kalp içine takılan cihazların çevre dokuya tutunabilmesi gerekmektedir. Çocuktaki kalp deliğinin tipi, boyutu ve diğer özellikleri çok önemli olduğundan, bu nedenle genelde ameliyat bu çocuklarda daha çok tercih edilen tedavi yöntemidir.